SÜBVANSİYON VE TELAFİ EDİCİ VERGİ NEDİR?

DTÖ Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşmasına göre devletin veya her hangi bir kamu idaresinin hibe, kredi, sermaye ilavesi veya kredi garantileri yoluyla doğrudan fon transferi ile devletin alacağından vazgeçmesi (örneğin vergi kredileri gibi yatırım teşvikleri) sübvansiyon olarak tanımlanmaktadır.

Sübvansiyona konu ithalatın yerli üretim dalı üzerinde zarar veya zarar tehdidi oluşturması halinde ülkelerin karşı tedbir olarak anti-damping vergisi uygulama hakkı bulunmaktadır. Bunun için Anlaşmada belirlenen usul çerçevesinde, yerli üretim dalının yeterli bilgi ve kanıtlarla şikayeti üzerine veya re’sen başlatılacak, şeffaf ve tarafların katılımına açık yürütülecek soruşturma neticesinde sübvansiyon, zarar ve her ikisi arasında illiyet bağının bulunduğunun kesin olarak tespit edilmesi gerekmektedir.

Sübvansiyon soruşturmalarında, ihracatçı firmalar ile sübvansiyon verdiği iddia edilen devletin de işbirliği yapması çok önemlidir. İhracatçı ülke, ithalatçı ve ihracatçı firmaların soruşturma merci ile işbirliği yapmaları halinde, savunma hakları bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ihraç fiyatlarının sübvansiyonlu olmadığını ve/veya ithalatçı ülkedeki üretime zarar vermediklerini ispatlamalarına imkan tanınmaktadır. Bunun için tarafların öncelikle kendilerine gönderilen oldukça kapsamlı soru formunun doldurması icap etmektedir. Soru formunda ticari gizlilik içeren satış ve maliyetler en küçük ayrıntısına kadar sual edilmektedir. İşbirliği yapılmaması halinde soruşturma merci, soruşturmayı şikayet dosyası dahil elindeki en iyi bilgilere dayanarak tamamlayacaktır. Böyle bir durumda, yerli üretim dalının şikayet dosyasında iddia ettiği sübvansiyonların doğru olduğu kabul edilerek en yüksek oranda kadar telafi edici vergiye tabi olunması kaçınılmaz olacaktır.